Recent posts:

Rap müziğin dünyaca ünlü ismi Wiz Khalifa 4 Temmuz’da ilk kez İstanbul’da!

İlk albümü Show and Prove’u 2006 yılında çıkaran ve kısa süre içerisinde rap müziğin zirve isimleri arasına yükselmeyi başaran Cameron Jibril Thomaz, sahne adıyla Wiz Khalifa, 4 Temmuz’da KüçükÇiftlik Park’ta!

“Black and Yellow”, “Young, Wild & Free”, “We Dem Boyz”, “Roll Up” gibi onlarca liste başı şarkı ile başarısını katlayan; Furios 7 filmi için Charlie Puth ile birlikte yayınladığı ve 26 farklı ülkede 12 hafta boyunca liste başı kalmayı başardığı “See You Again” adlı şarkısıyla yalnızca YouTube’da 3,5 milyara yakın dinlenen ve bu başarısını Grammy ve Golden Globe adaylıklarıyla taçlandıran Wiz Khalifa, ilk Türkiye performansını sunmaya hazırlanıyor!

Yalnızca kendi hit şarkıları ile değil, aynı zamanda Bruno Mars, Maroon 5, The Weeknd, Snoop Dogg, will.i.am, Imagine Dragons, Miley Cyrus gibi dünya starlarıyla birlikte yayınladığı çalışmalarla bir fenomen haline gelen dünyaca ünlü rap müzik sanatçısı Wiz Khalifa’nın 4 Temmuz’da KüçükÇiftlik Park’ta gerçekleşecek ilk Türkiye performansına davetlisiniz!

Wiz Khalifa’nın iki saatlik muhteşem canlı performansına sahne olacak etkinliğin tam programı çok yakında!

Manuş adını çocukluk dönemi anneannesinin kendisine küçük, güzel çocuk anlamında Manuş olarak seslenmesiyle almıştır. ”Baba” ise bebekken konuşmaya başladığında ağzından çıkan, ilk sesleniş, ilk kelimedir. İnsan olabilmenin o derin kaygısını taşımanın ve bunun için emek harcamanın önemini kendi babası ile keşfettiğini dile getiren sanatçı; çocukluk ve ilk gençlik dönemi arasında kendisinde bıraktığı hatırası önemli izler ile kendi babasının, Manuş Baba karakterinin oluşmasında ve ismini bu şekilde duyurmasında önemli etkileri olmuştur.

Tarsus’ta doğan ve çocukluğunun büyük bir kısmını burada geçiren Manuş Baba, babasının mevsimlik işçiliğinden dolayı 1996 yılının bahar aylarında ailesiyle birlikte Antalya’ya yerleşti. İlkokul ve ortaokul eğitimini Barbaros İlköğretim Okulu’nda, lise eğitimini Antalya Gazi Lisesi’nde tamamladı. Lise yıllarında babasının kendisine aldığı gitarla müziğe ilk adımını atan Manuş; gitar, şan ve müzik eğitimi aldığı derslerden sonra 2010 yılında Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik bölümünü kazandı. O dönemlerde kendi cover ve beste kayıtlarını sosyal ağlarda paylaşarak ismini duyurdu. 2015 yılı itibariyle müziğine ilgiyle yaklaşan Murat Kınay ile tanıştı ve birlikte çalışmaya başladı.

Çok yönlü müziğinde geleneksel seslerden ilham alan Manuş Baba için, Antalya’dan İstanbul’a uzanan müzik yolculuğu birçok yeniliği de beraberinde getirdi. 2016’nın başlarında “Albümsüz Türkiye Turnesi” kapsamında birçok şehirde dinleyenleriyle buluşan sanatçı, “Birbirimize İyi Gelelim” diyerek sevginin gücüne dikkat çekti.

Konserler tüm hızıyla devam ederken Manuş Baba, “Dönersen Islık Çal” adlı ilk albümünü dinleyenlerine bir hediye sunma düşüncesiyle Mayıs 2017’de Kınay Production etiketiyle yayınladı. Albüm, birçok sanatçıya tanıklık eden Erekli –Tunç Stüdyolarında kaydedildi. Birbirinden değerli müzisyenlerin katkıda bulunduğu bu albümde Manuş Baba’ya; Klavye kayıtlarında Tansu Çuhacı, Elektrik ve Akustik gitar kayıtlarında Akın Eldes ve Onur Taşkan, Bass Gitar kayıtlarında Erdinç Ayar, Davul kayıtlarında Ata Erdem Şimşek, Klarnet kayıtlarında Bilge Kaan, Vural Ardıç ve Mertcan Kıranda, Bağlama kayıtlarında Ayhan Aydın ve Ud kayıtlarında Volkan Şenlendirici gibi eşsiz müzisyenler eşlik etti. Albümün mix çalışmaları Mert Kasap ile mastering çalışmaları ise New York’ta Andy Vandette ile tamamlandı. Albümde deneysel bir ruha sahip olan birbirinden farklı 11 şarkı yer alıyor. Manuş Baba’nın kendi söz ve müziğinin bulunduğu şarkıların yanı sıra aynı zamanda “Dönersen Islık Çal” albümünde Ülkü Aker, Cemal Süreya ve Ahmed Arif dokunuşları da bulunuyor.

Albüm yayınlandığı günden itibaren geniş kitlelere ulaşan Manuş Baba, Spotify listelerinde birçok şarkısıyla zirvelere çıktı. Aynı zamanda Apple Music’te “En Popüler Albümler” listesinde #2 numaraya çıkan sanatçı, fiziksel albüm listelerinde de “En Çok Satanlar” arasında yer alarak büyük başarılara imza attı ve büyük bir ilgiyle karşılandı.

Aydilge “Kendi Yoluma Gidiyorum” isimli yeni albümünün ilk video klibini, albümle aynı adı taşıyan şarkısına çekti. Gitgide tekdüzeleşen ve renksizleşen rutin hayatlarımıza karşı meydan okuyan Aydilge, orkestrasıyla beraber çekimler esnasında amansız bir boya savaşı yaptı. Tüm vücutları rengarenk boyalar içinde kalan ekibin eğlenceli anları, klibi de renklendirdi.

Günlük hayatımızda “Aman, dur yapma, ayıp olur” gibi sözlere maruz kaldığımızı ve bu yüzden kendi iç sesimizi zamanla kaybettiğimizi dile getiren Aydilge, klipteki boya sahnesini bir özgürlük ifadesi olarak kullandıklarını dile getirdi. Çoğu kadın sanatçının aksine kliplerde olduğundan daha güzel görünmeyi çok önemsemediği için vücudunun boya içinde kalmasından rahatsız olmadığını dile getiren sanatçı, “yüz kızartıcı şarkılara imza atacağıma, varsın yüzüm boyalarla kızarsın” diyerek iddialı bir açıklamaya imza attı. Erdi Sevinç yönetmenliğinde çekilen klipte, Aydilge’nin Haziran ayında evleneceği nişanlısı, keman sanatçısı Utku Barış Andaç da genç sanatçıya eşlik etti…

Ege’nin “Yaz Aşkım” şarkısının bestesi çalınarak, Yunanistan’da Antonis Remos tarafından “Ma De Ginetei” adıyla seslendirilerek klasiklere geçmişti. Bu durumun farkedilmesi üzerine hukuki süreci başlatan sanatçı, besteci Giorgos Theofanous’a önce Türkiye’de daha sonrasında ise Yunanistan’da dava açmış ve yıllar süren davayı kazanmıştı…

Tazminat ödemek zorunda kalan Giorgos Theofanous, yakın zamanda aynı şeyi tekrarladı ve bu defa da sanatçının en çok sevilen eserlerinden biri olan “Dudaklarında Isıt Beni” şarkısını “Mia Kokkini Gramma” adıyla Yunancaya çevirdi. Şarkıyı Natasha Theoderidou seslendirdi. Ege şimdi Giorgos Theofanous’a ikinci davayı açmaya hazırlanıyor.

Aşk şarkılarının güçlü ismi, başarılı sanatçı Ege Haziran ayında yazdığı “İsyan” isimli romanının yazım sürecinde oluşan şarkıları bir albümde bir araya getirdi. Çeyrek asırlık müzik kariyerinin bir yansıması olduğunu söylediği albüme “İsyan Şarkıları” adını verdi. 2 Mayıs Çarşamba akşamı Kadıköy Dorock XL’da sahne alacak olan sanatçı, albümün şarkılarını ilk kez burada seslendirecek.

Ayrıca yeni bir roman hazırlığında olduğunu belirten Ege, romanını çok yakında okurlarıyla buluşturacağını söyledi…

Nazende Sevgilim Türkiye’de geniş kitlelerce Figen Genç’in sesinden çok sevildi. Yorumcunun sesi adeta bir efsaneye dönüştü. Bununla birlikte şarkı bilinmesine rağmen yorumcusu Figen Genç bu kitle ile yüz yüze tanışma fırsatı bulamadı, bugün ise tanışma vakti. Kendisinin Kınay Production etiketiyle yayınlanan Nazende Sevgilim adlı single çalışması tüm dijital platformlarda sizlerle.

Toplumumuzda son dönemde yüzeye çıkan geçmiş kültüre olan özlem duygusu ve Figen Genç’in sesinin taş plaklarda kalan seslerin ruhunu taşıması Nazende Sevgilim için böyle bir adım atılmasını sağlamıştır.

Nazende Sevgilim şarkısı ile Figen Genç geniş kitlelerce aşkın sesi olarak nitelendirildi. Düğünlerde adeta şarkı marş olmuş hep bir ağızdan eşlik edilen şarkıya dönüşmüştü. Figen Genç’in sesinden şarkı ilk düğün şarkısı olarak da bilinmektedir.

Şarkının sosyal medyada milyonlarca tıklanması ve yapılan başarı dolu yorumlar; şarkının yeniden Figen Genç tarafından yorumlanmasını adeta zorunlu kılmış ve bu süreci başlatmıştır.

Eşsiz sözleri İslam Seferli’ye ait olan şarkının, müziği Cahangir Cahangirova’ya, düzenlemesi ise Bülent Ünal’a ait.

Türk halk müziğinin önemli simlerinden Ekin, rotayı pop ve halk müziği sentezine çevirdi. Sevilen yorumcu yeni çıkardığı teklisini club versiyonuyla yapınca sevenlerini de şaşırttı. “Gelin” isimli hareketi ve ritmik eserde Azerbaycanlı star isim Şebnem Tovuzlu ile düet yapan Ekin, yol değiştirmekte biraz geciktiğini de itiraf etti. Azerbaycan’ın, Sibel Can’ı olarak ünlenen ve “Gadan Ola” şarkısıyla büyük bir çıkış yakalayan Şebnem Tovuzlu, Ekin ile düet yapmak için özel olarak ülkemize geldi. “Gelin” isimli esere birde Rahmi Akkuş yönetmenliğinde klip çeken Ekin, kamera karşısına Azeri meslektaşı Şebnem Tovuzlu ile geçti. Bundan sonra club tarzı eserler ile sevenlerinin karşısına çıkacağını ifade eden Ekin “Ben halk müziğinden vazgeçemem, ne tarz yaparsam yapayım halk müziği esintileri olacaktır. Bu yaz sıcağında clublerde Ekin rüzgârı olacak” dedi.

“Gidiyorum” isimli 2 şarkılık fantezi pop tarzı single çalışmasını Seyhan müzik etiketiyle müzik dünyasına sunan Berna Tan, kısa sürede gönüllere hükmedeceği iddiasında bulundu. Söz ve müziği Sezen Aksu imzası taşıyan ve klasikleşen, çalışmasına da adını veren “Gidiyorum” isimli eseri Berna Tan yorumuyla seslendirdi. Müzik tarzını pop soundlarına arabesk yorum olarak dile getiren Berna Tan “Ben arabeskçiyim günümüz müzikleri sound olarak pop alt yapıya kaydı ama ben kendi yorumumdan vazgeçmedim. Yani bana pop görünümlü arabeskçi diyebilirsiniz” dedi. Söz ve müziği Adnan Fırat imzası taşıyan “Kına” isimli hareketi eseride seslendiren Berna Tan, single çalışmasındaki iki esere birden klip çekti. Single çalışmasının müzik yönetmenliğini usta müzik adamı Suat Sakarya üstlenirken, iki klip çalışmasının yönetmen koltuğunda Mustafa Özen oturdu. Albüm için fotoğraf çalışmalarını Ali Eşitmez üstlendi. Renkli dünyadaki kişilere karşın, daha sert ve dobra bir kişiliğe sahip olduğunu ifade eden Berna Tan “Haksızlığa, yalan ve dolana tahammülüm yok, bu durumlarda agresif bir tavır alabiliyorum. Bende çoğu zaman Demet Akalın şarkıları gibi giderli oluyorum” dedi.
BERNA TAN “Gidiyorum” klip link

Genç neslin enerjik ve başarılı şarkıcısı Bora Akçay, 2645 Records etiketiyle geçtiğimiz günlerde yayınlanan ‘Mecburum’ şarkısına Tayland’da klip çekti.

İlginç dans stili ve sözlerini yazıp bestelediği şarkısıyla farklı bir tarz yakalayan Bora Akçay, aynı zamanda eğitimci kimliğiyle de tanınıyor.

Tayland’ın muhteşem doğal güzellikleri eşliğinde çekilen klibi müzik televizyonlarında çok yakında yayınlanmaya başlayacak olan Bora Akçay; kariyerini ve kendisini şöyle özetliyor:

‘Ardahan’da doğdum ve İstanbul’da büyüdüm. Müzik hayatıma daha 3-4 yaşlarındayken; Barış Manço’nun ‘ Ali yazar Veli bozar’ şarkısını radyoda ilk dinlediğimde başlamıştım diyebilirim. Şarkı çok hoşuma gitmişti ve sürekli o şarkıyı söyleyip dans ediyordum, müzikli yıllarıma ilk adımı böylece atmış oldum. Daha sonra ortaokulda babama, mahalledeki bir müzisyenin sattığı orgu, zorla satın aldırmıştım. Hep Sezen şarkıları çaldığım o org, hala stüdyomda durur. Lise yıllarımda ise gitar çalmaya başladım. İlk bestelerimi de o gitarla yaptım. O zamanlar şarkıcı Doğuş ile bir partide tanışıp, arkadaş olmuştuk. Sürekli onunla sokaklarda dolaşıp şarkılar söylerdik. Tabi o, henüz ünlü değilken
Üniversite sınavında İngilizce öğretmenliğini kazanmıştım ve bu bölümden mezun oldum. Çünkü müzik; bir meslek değil, ‘tutku’ benim için…
Sanırım bu sebeple, müzik konusunda zirvelere ulaşmış pek çok star da alaylıdır. Üniversitede okurken, bir yandan da barlarda sahne almaya başladım. İstanbul ve Antalya’da birçok barda çalışarak, müzik hayatıma devam ettim. İş hayatına atıldıktan sonra da kendime bir stüdyo kurdum. Yavaş yavaş aranjeler yapmaya başladım. Aranjör değilim ama, elimden geldiğince müziği ortaya çıkarmaya çalışıyorum. Eski eşim müzik öğretmeniydi. Ve beraber sahne alırdık. Daha sonra hayatımda bir boşanma yaşadıktan sonra, müziğe bir süre ara vermek zorunda kaldım.
Şimdi ise; bestelerimi aranje edip, kliplerimi kendim çekerek, müzik hayatıma yepyeni bir başlangıçla devam ediyorum. Bu başlangıcın mimarı olan Abdullah Özdoğan’a teşekkürlerimi bir borç bilirim. Kendisiyle tanışmamız da çok ilginçtir. Dubai’ye klip çekmek için giderken, uçakta rüyamda birisiyle tanışıyordum. O kişi bana hayallerimi ve yapacağımız büyük işleri anlatıyordu. Daha sonra klibim için bir müzik yapımcısı ararken, Abdullah Bey ile karşılaştım. Kendisinin yüzünü gördüğümde, şaşkınlığım tarif edilemezdi. Çünkü rüyamdaki kişi ‘O’ idi. Hayatta hiçbirşeyin tesadüf olmadığını ve her buluşmanın ilahi kaderimizde bir amaca hizmet ettiğini düşünüyorum. Bu sebeple Abdullah Özdoğan ile karşılaşmamızın, ikimiz için de hayırlı işlere vesile olacağına inanıyorum ve biliyorum ki; yürüyeceğimiz bu yolda, birlikte pek çok başarıya imza atacağız…’